Obstetrik hastalıklar, hamilelik süreci, doğum ve doğum sonrası dönemde ortaya çıkan sağlık sorunlarıdır. Bu hastalıklar, hem anne hem de bebeğin sağlığını etkileyebilir ve doğru tanı ile yönetilmesi kritik önem taşır. İşte obstetrik hastalıklar hakkında detaylı bir açıklama:
1. Gebelikle İlişkili Hipertansiyon Bozuklukları
a. Gebelik Hipertansiyonu
Gebelikte ortaya çıkan yüksek tansiyon durumudur ve doğumdan sonra normale döner. Belirli bir nedeni yoktur ve genellikle gebeliğin ikinci yarısında gelişir.
b. Preeklampsi
Yüksek tansiyon ile birlikte idrarda protein bulunması (proteinüri) ve diğer organ sistemlerinin etkilenmesi ile karakterize bir durumdur. Preeklampsi, özellikle gebeliğin ikinci yarısında ortaya çıkar ve tedavi edilmezse eklampsiye dönüşebilir.
c. Eklampsi
Preeklampsinin ilerlemiş hali olup, nöbetlerle (konvülsiyonlar) karakterizedir. Acil tıbbi müdahale gerektiren ciddi bir durumdur.
d. Kronik Hipertansiyon
Gebelikten önce var olan veya gebeliğin ilk 20 haftasında ortaya çıkan ve doğumdan sonra devam eden yüksek tansiyon durumudur.
2. Gestasyonel Diyabet
Gebelik sırasında ilk kez ortaya çıkan diyabet durumudur. Gebelik hormonları insülin direncine neden olabilir, bu da annenin kan şekerinin yükselmesine yol açar. Bu durum, hem annenin hem de bebeğin sağlığını etkileyebilir.
3. Plasenta ile İlgili Sorunlar
a. Plasenta Previa
Plasentanın rahim ağzını kısmen veya tamamen kapatması durumudur. Bu, doğum sırasında ciddi kanamalara neden olabilir.
b. Plasenta Abruptyosu
Plasentanın rahim duvarından erken ayrılmasıdır. Bu durum, anne ve bebek için acil bir durum yaratır ve doğum sırasında veya hemen öncesinde şiddetli kanamaya neden olabilir.
c. Plasenta Akreta
Plasentanın rahim duvarına anormal derecede sıkı yapışması durumudur. Bu, doğum sonrası ciddi kanamalara yol açabilir ve plasentanın manuel olarak çıkarılmasını zorlaştırabilir.
4. Erken Doğum ve Geç Doğum
a. Erken Doğum
Gebeliğin 37. haftasından önce başlayan doğumdur. Erken doğum, bebeğin prematüre doğmasına neden olur ve bu da çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilir.
b. Geç Doğum
Gebeliğin 42. haftasından sonra gerçekleşen doğumdur. Geç doğum, hem anne hem de bebek için riskler oluşturabilir, çünkü plasenta yaşlanır ve bebeğe yeterince oksijen ve besin sağlayamayabilir.
5. Fetal Büyüme Kısıtlılığı (Fetal Growth Restriction - FGR)
Bebeğin beklenenden daha küçük olması durumudur. Bu durum, bebeğin rahim içinde yeterince büyüyememesi nedeniyle ortaya çıkar ve birçok nedeni olabilir, örneğin plasenta sorunları, maternal hastalıklar veya genetik faktörler.
6. İntrauterin Fetal Ölüm (İUFD)
Bebeğin doğumdan önce, rahim içinde ölmesidir. Bu durum, gebeliğin herhangi bir aşamasında meydana gelebilir ve birçok farklı nedeni olabilir.
7. Çoğul Gebelikler
İkizler, üçüzler veya daha fazla sayıda bebek taşıyan gebeliklerdir. Çoğul gebelikler, tekil gebeliklere göre daha yüksek risk taşır ve daha sık komplikasyonlarla karşılaşılabilir.
8. Amniyon Sıvısı Anomalileri
a. Oligohidramnios
Amniyon sıvısının normalden az olması durumudur. Bu, fetusun hareketlerini kısıtlayabilir ve doğum sırasında çeşitli sorunlara neden olabilir.
b. Polihidramnios
Amniyon sıvısının normalden fazla olması durumudur. Bu durum, erken doğuma, fetal anomalilere ve diğer komplikasyonlara yol açabilir.
9. Gestasyonel Trofoblastik Hastalıklar
a. Mol Gebeliği (Hidatiform Mol)
Anormal hücre büyümesi ile karakterize bir gebelik durumudur. Koryonik villusların üzüm benzeri şişmesi ile karakterizedir ve gebelik kesesi içinde fetus bulunmaz veya gelişemez.
b. Koryokarsinom
Hızla büyüyen, kötü huylu bir gestasyonel trofoblastik hastalıktır. Mol gebeliği sonrası veya normal bir gebelik sonrası ortaya çıkabilir.
10. Annenin Sistemik Hastalıkları
Gebelik sırasında annenin mevcut kronik hastalıklarının (örneğin, diyabet, hipertansiyon, tiroid hastalıkları) yönetilmesi gereklidir. Bu hastalıklar, gebeliğin seyrini ve sonuçlarını etkileyebilir.
Obstetrik hastalıklar, gebelik sürecinde anne ve bebeğin sağlığını ciddi şekilde etkileyebilecek tıbbi durumlardır. Erken tanı ve uygun yönetim, bu hastalıkların anne ve bebek üzerindeki olumsuz etkilerini en aza indirmede kritik rol oynar. Bu nedenle, gebelik boyunca düzenli prenatal kontroller ve risk faktörlerinin dikkatli izlenmesi önemlidir.